Hayinligin Boylesi...
Prof. Dr. CAHIT TANYOL (Cumhuriyet,
15.05.1999)
Yakin tarihimizde iki onemli gericilik (irtica) olayina rastliyoruz: 31 Mart
Ayaklanmasi ve Menemen Olayi. Fakat sucun derinligi ve gelecege uzanan
yikiciligi bakimindan, 2 Mayis 1999 Pazar gunu Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nde
tanik oldugumuz Merve Kavakci olayinin yaninda, gerek Dervis Vahdeti ve gerekse
Kubilay 'i sehit eden birkac Naksibendi softasinin eylemi hic mi hic kalir.
Hayinligin boylesini de gorduk.. Ister 31 Mart olsun, ister Menemen olayi, her
ikisi de sokak eylemi niteligindedir. Oysa Fazilet Partisi'nin onderliginde
Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nde patlak veren ''irtica'' , devletin beynini
hedef almis bulunuyor. Kapatilan Refah Partisi'nin tipkibasimi, ama ondan daha
saldirgan, sinsi ve tehlikeli. Bu, Fazilet adli Refah partisinin kendisini bu
adla yeniledigi tarihten beri izlemis oldugu politika, Cumhuriyetin laik
temellerini yikmak amacini guduyordu. Son olarak, tehlikeli ve korkunc dis
kaynakli bir gericiligin tasiyiciligini yapan bir kadini Turkiye Buyuk Millet
Meclisi'nin icine salanlarin beslemis olduklari gizli ve kirli niyet, anlam
bakimindan, Apo 'nun cinayetlerinden daha agir bir suctur. Apo'nunki gecicidir,
sadece devleti yorar. Fazilet Partisi'nin TBMM'de gerceklestirmek istedigi bu
eylem devleti curutur. Buna kimsenin gucu yetmez. Cunku bu Meclis oyle sanli bir
tarihe sahiptir ki Kurtulus Savasi Ordularinin Baskumandani Mustafa Kemal,
gogsune takilmak icin yildizlarin yaris ettigi bir donemde, rutbelerini,
uniformalarini disarida soyunarak sivil kiyafetle Turkiye Buyuk Millet Meclisi
kursusune cikmistir. Baskumandan Mustafa Kemal, Turkiye Buyuk Millet Meclisi
Baskani Mustafa Kemal'in hicbir zaman onune gecmemistir. Onun kurdugu ve saygi
gosterdigi boyle bir Meclis'e bir kadin, irticanin simgesi olan bir kiyafetle,
meydan okuma kustahligini gosteriyor...
Irtica ile saibeli degil, irticanin kendisini temsil eden mukerrer bir parti bu
kustahligi ayakta alkisliyor. DSP'nin protestosu ve irticanin alkislariyla,
ulkece sicili belli, bir hanimin yedeginde, Meclis'i hafife alan bir eda ile bu
Merve Kavakci denilen kadin gelip Fazilet (!) partisinin on siralarina oturuyor.
Hani su milliyetciligi, yurtseverligi kimseye birakmayan, devletin onculugunu ve
onceligini savunan cicegi burnunda MHP var ya, Cakici 'nin bile isyan edecegi
boyle bir durumda sessiz... Yuregi devlet bilinci ve tarihsel sorumlulukla yuklu
bir ses Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nin o dilsiz ve sagir catisi altinda
ayaklaniyor: ''Hanimlarin giyim kusamina, basortusune ozel yasamlarinda hic
kimse karismiyor. Burasi kimsenin ozel yasam mekani degildir. Burasi devletin en
yuce kurumudur. Burada gorev yapanlar, devletin kurallarina, geleneklerine uymak
zorundadirlar. Burasi, devlete meydan okunacak yer degildir, lutfen bu hanima
haddini bildirin.'' Mustafa Kemal adina ayaklanan Bulent Ecevit 'in sesinin
golgesinde ANAP ve MHP eriyip dagildi. Meclis'e sahip cikmayan partiler devlete
nasil sahip cikar.
Turbanci ve takiyyeci Refah Partisi'nin butun bu olaylari duzenlemesindeki amaci
ne? Neden Meclis'e turbani sokmak istedi? Cunku en buyuk evde (TBMM) gedik
acilirsa, universitelerdeki turban yasagi dayanagini yitirir. Arkasindan carsaf
gelir, arkasindan 8 yillik egitimin kaldirilmasi, arkasindan Arap elifbesi,
arkasindan butun resmi dairelerde turban, carsaf, sarik, kavuk gibi giysilerin
serbest olmasi gelir. Bununla da kalinmaz, Kubilay'i oldurenlerin aklanmasi, din
ugruna sehit sayilmasi, evladu ayellerine sehit maasi baglanmasi gundeme gelir..
Refah Partisi'nin o isiracakmis gibi konusan azgin sakallilari Menemen'de din
ugruna asilan bu sehitler icin Baskanliga bir dakika saygi onergesi verecek
olurlarsa sasmamak gerek. Bunlar hayal urunu degil..
Iste turbanci Merve ile bunun ilk provasi yapildi. ANAP, MHP, bir isyanci haric
DYP... cogunluk tamam.. Mustafa Kemal, kendi kurdugu Meclis'te yenik.. Dahasi
var, Fazilet Partisi'nin baskani Kutan ve gerici bir gazeteden gerici diye
kovulan bir zat halkin ve tarihin duygusunu dile getiren Sayin Ecevit'in
tepkisini yozlasmis ve yozlastirilmis bir ''milli irade'' adina sucluyor.
Sosyolojik acidan giyim kusamla ilgili uc yaptirim vardir: a) Moda kurallari. Bu
tamamiyla bireyseldir. Buna modanin yaptirim gucu disinda hic kimse karisamaz.
b) Orf ve adet ve gelenek ki bu, gunumuzde, yavas yavas yerini modaya
birakmaktadir. c) Devletin bulundugu her yerde bir kilik ve kiyafet yonetmeligi
vardir. Yaptirim gucu tamamiyla devlete aittir. Burada ne insan haklarindan ve
ne de bireysel ozgurluk ve bireysel inanctan soz edilir. Ustelik devletin
otoritesiyle, dinin otoritesi, ''Ululemre itaat vaciptir'' ifadesinde birlesir.
Bir siyasi parti, bizim olmayan bir Muslumanligi, bizim olmayan bir seriati
Turkiye Buyuk Millet Meclisi'nde egemen kilmak icin birtakim zorlamalara
basvuruyor. Disaridan ithal edilmis bir canli bomba ile bunu gerceklestirmek
istiyor. Bu, odun verilmemesi gereken bir devlet sucudur.
Islam
Gercekleri Sayfasina Gider
Gazete
yazarları ve fikir adamlarının türban hakkındaki görüşleri
Iste Merve!,
Emin Colasan
Merve
Ve Carmih, Hikmet Cetinkaya
İslamiyet
Gerçekleri (yedek link)