'Hizbullahi örgütler, diğer ideolojik örgütlenmelerden farklı olarak
dini temeller üzerinde faaliyet gösterdiğinden,
yapılanmasını da bu doğrultuda gerçekleştirmektedir. Örgütün liderlik
olgusu, siyasi ve dini liderlik olmak üzere
ikiye ayrılmaktadır. Aslında örgütü yöneten ve yönlendiren siyasi liderdir.'
'Hüseyin Velioğlu önderliğindeki İlim grubu, karşılarına çıkan bir engel
olarak PKK terör örgütünün kendi
mensuplarına yönelik silahlı eylemlere başlamasını gerekçe göstererek
karşı bir mücadeleye başlanmasının
gerekliliğinden hareketle, doğrudan PKK terör örgütü mensuplarına yönelik
olmak üzere silahlı mücadeleye
başlamıştır.'
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İstihbarat birimleri tarafından hazırlanarak devletin üst düzey güvenlik birimlerine de sunulan Hizbullah raporunda, örgütün şemasının İran İstihbarat Servisi'ne bağlı Pasdar'la (Devrim Muhafızları) büyük benzerlik gösterdiği belirtildi. İran'da siyasi ve askeri eğitim gören Hizbullah militanlarıyla Devrim Muhafızları Komutanı Resul adlı bir kişinin ilgilendiği kaydedilen raporda, ''İran'ın, teokratik rejimini Türkiye'ye ithal etme amacından vazgeçmediği sürece Hizbullah'ı desteklemeye devam edeceği bir gerçektir'' saptamasına yer verildi. Raporda, Hizbullah ve PKK arasındaki çatışmaların son aylarda yerini anlaşmaya bıraktığı kaydedilerek ''Özellikle, Batman ve Diyarbakır'da her iki terör örgütünün de Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı ittifak içerisinde hareket ettiği görülmektedir'' görüşü aktarıldı. Raporda, örgütün amacının Kürt-İslam devleti kurmak olduğunun altı çizildi. Raporda, örgütün camialtı ve hücre evlerinin zeminlerinde sığınaklar kurarak sorgulama yaptığı, kaçırdığı kişileri zincire vurduğu kaydedildi.
Cumhuriyet , irticai faaliyetleri izleyen birimler tarafından hazırlanan ve MGK'ye de sunulan raporun tam metnini yayımlıyor:
Hizbullah kelimesi, Allah'ın yolu, taraftarları, Allah'ın safında yer alanlar, Allah'ın partisi gibi anlamlar taşımakta olup, ''Hizb'' ve ''Allah'' kelimelerinin birleşmesinden oluşmaktadır. Hizbullah, örgütsel anlamda Allah adına, İslam uğruna gruplaşma olarak da ifade edilebilmektedir. Yakalanan örgüt mensuplarının ifade tutanakları incelendiğinde, kendilerini Allah'ın askerleri olarak da tanımladıkları görülmektedir.
Aile ve sosyal yapıları:
1) Genelde örgüt mensupları ve ailelerinin geçmişte soruşturma geçirmedikleri tespit edilmiştir.
2) Ailelerin çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu kökenli ve çok çocuklu oldukları gözlenmektedir.
3) Son dönemlerde, psikopat, yankesici, hırsız vb. şahısların örgüt bünyesine alındığı tespit edilmiştir.
4) Hizbullah terör örgütüne mensup militanların ailelerinin orta ve dar gelirli olduğu görülmektedir.
5) Örgüt mensuplarının genelde Diyarbakır, Batman, Bingöl, Mardin illeri nüfusuna kayıtlı oldukları gözlenmektedir.
Eğitim durumları: Yakalanan teröristlerin ifadelerinden;
1) Örgüt mensuplarının genelde orta ve lise dengi okul mezunu oldukları,
2) Üniversite öğrencilerinden de az da olsa katılım olduğu,
3) Üniversiteli örgüt mensuplarının genelde tebliğ çalışmalarına katıldığı, öldürme ve yaralama türü eylemlerin, tahsilli örgüt mensuplarına yaptırıldığı,
4) Halihazırda birçok örgüt mensubunun öğrenimine devam ettiği öğrenilmiştir.
Yaş durumları: 1) Hizbullah terör örgütü mensuplarının, 1937 doğumlulardan 1979 doğumlulara kadar geniş bir yaş grubunu kapsadığı görülmektedir.
2) Son dönemde, örgüt içinde 1970-1974 yılları arasında doğan örgüt mensuplarının çoğunluğu oluşturduğu gözlenmektedir.
Amacı: Hizbullah'ı oluşturan İlim ve Menzil gruplarının amacı; Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde şer'i hükümlerle yönetilen bir ''Kürt İslam'' devleti kurmaktır. Nitekim, terör örgütünün, mensuplarına verdiği talimatta;
- Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetim biçiminin İslamiyete uygun olmadığı,
- Türkiye'ye ancak Hizbullah örgütünün İslami esaslara dayanan İran modeli bir rejim getirebileceği vurgulanmaktadır.
Stratejisi: Hizbullahi düşünceyi esas alan örgütlenmelerde takip edilen stratejideki en belirgin özellik; yeterli sayı ve imkân bulunduğunda cihat aşamasına geçilmesi ve silahlı mücadeleye özel önem verilmesidir.
Hizbullahi düşünceye sahip örgütlenmeler, amaçlarına ulaşabilmek için ise tebliğ, cemaat ve cihat üçlü stratejisi doğrultusunda hareket etmektedir.
Cihat: Hizbullahi terminolojide cihat kavramı, belli bir güce erişildikten sonra, içinde bulunulan otoriteye karşı silahlı bir başkaldırı olarak değerlendirilmektedir. Bu anlamı itibarı ile de terorizmin her çeşidinde olduğu gibi kendi görüşü doğrultusunda faaliyet gösterdiği alanda şiddet eylemlerinde bulunmaktadır ki, bu yönüyle kullandığı din olgusu haricinde klasik terör örgütlerinden farkı bulunmamaktadır.
Görüldüğü üzere İlim grubu, etkilendiği İran Hizbullahi yol ilkelerine bağlı kalmış, bu tavrıyla da genel İslami anlayışın dışına çıkarak bayrak edindiği Şii tarzını, çalışmalarında rehber edinmiştir.
Örgüt yapısı: Örgütlenmenin, Hizbullah adı altında faaliyet gösteren İlim, Menzil gruplarınca ve İslami Hareket örgütünce bazı ufak ayrıntılara rağmen aynen uygulanmakta olduğu görülmektedir. Yapılanmada, hiyerarşiye gerekli önemin verilmesi ve dışına çıkılmaması esas olarak alınmaktadır. Örgütlenme yapısının;
A. Liderlik
(1) Siyasi lider,
(2) Dini lider,
B. Şûra
(1) Askeri kanat
(a) Birim sorumluları,
(b) Eylem timleri,
(2) Siyasi kanat
(a) Yükseköğretim birimi,
(b) Ortaöğretim birimi,
(c) Halk birimi,
(1) Cami seydaları,
(2) Mahalle ve köy sorumluları
şeklinde olduğu görülmektedir.
Liderlik: Hareketi oluşturan, şekillendirip yönlendiren önderlik olarak tanımlanmaktadır. Liderlik, yalnızca İslami hareketlerde değil, diğer ideolojik yapılanmalarda da önem arz etmektedir.
Hizbullahi örgütler, diğer ideolojik örgütlenmelerden farklı olarak dini temeller üzerinde faaliyet gösterdiğinden, yapılanmasını da bu doğrultuda gerçekleştirmektedir. Örgütün liderlik olgusu, siyasi ve dini liderlik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Aslında örgütü yöneten ve yönlendiren siyasi liderdir. Ancak, din öğesinin ağır basması ve dini çalışmalara verilen önemin göstergesi olarak yapılanma içerisinde dini lidere de yer verilmiştir. Nitekim her iki liderin örgüt içindeki konumları ele alındığında bu durum açıkça görülecektir.
Siyasi lider
Örgütsel çalışmaları ve hedefleri belirleyici, örgütün tamamını bağlayacak kararları alma konumunda bulunan ve İslami bilgi donanımı ile âlim nitelemesi de verilebilen, örgütün en üst düzeydeki yöneticisi olarak tanımlanmaktadır.
Siyasi lider, örgütü yönetirken, örgütün önde gelen isimlerinden oluşturulmuş şûradan destek almaktadır. Her türlü tasarrufa ve kararı alma konumuna sahiptir. İlim grubunun siyasi liderliğini Hüseyin Velioğlu , Menzil grubunun liderliğini ise Av. Mehmet Ballı üstlenmiştir.
Dini lider
Dini lider, örgütün siyasi faaliyetlerinde ve yapılanmasında belirleyici bir etkinliğe sahip olmamakla birlikte, örgütün manevi yönden şekillenmesinde önemli bir yere sahiptir. Menzil grubunun dini lideri Molla Mensur Güzelsoy 1996 yılında ölmüş, görüş ayrılığı nedeniyle yerine kimse getirilememiştir. İlim grubunun dini liderliğini ise siyasi lider Hüseyin Velioğlu'nun yürüttüğü bilinmektedir.
Şûra
Örgütün önde gelen isimlerinden oluşturulmuş bir çeşit merkez komitesi olarak değerlendirmek mümkündür. Örgütle ilgili olarak alınacak kararların tartışıldığı ve alındığı mekanizma olarak faaliyetini yürütmektedir. Şûrada kaç tane üye bulunduğu konusu ise bilinmemektedir.
Askeri ve siyasi kanat faaliyetleri şûrada alınan kararlar çerçevesinde yürütülmektedir. Örgütün en üst birimi olarak üst şûra heyetinin yanı sıra her ilde alt şûralar oluşturularak o ildeki örgütsel faaliyetler bu şûra tarafından yönlendirilmektedir.
Şûranın, terör örgütünün yapılanmasına uygun olarak askeri ve siyasi kanat olmak üzere ikiye ayrıldığı görülmektedir.
Askeri kanat
Örgütsel faaliyetlerin eyleme yönelik çalışmalarını yürüten silahlı
birimidir. Askeri kanat sorumlusu, üst şûranın bir üyesi olduğu gibi, her
ilde o ille ilgili silahlı faaliyetleri alt şûraya bağlı olarak yürüten
askeri kanat il birim sorumluları bulunmaktadır. Birim sorumlularına bağlı
olarak eylem gruplarından askeri sorumluya uzanan hiyerarşik bir yapı teşkil
edilmiştir. Silahlı faaliyetlerde daha tecrübeli olan İlim grubunda, aynı
eylem grubu içerisinde faaliyet gösterenler sadece birbirlerini tanımakta,
diğer gruplar tanınmamaktadır. Bu amaçla, kendilerine uygun bir sistematik
geliştirmişlerdir. Bu sistematiğe bir örnek olarak;
- A eylem grubuna bağlı militanların kod isimlerinin A harfi ile,
- B eylem grubuna bağlı militanların kod isimlerinin B harfi ile belirlenmiş
olduğu tespit edilmiştir. Askeri kanat da birim sorumluları ve eylem timleri
olmak üzere ikiye ayrılmıştır.
Birim sorumluları
İldeki askeri kanat sorumlusuna bağlı olarak faaliyet yürütmektedirler. Kendilerine bağlı eylem grupları mevcuttur. Askeri kanat sorumlusundan aldıkları eylem talimatlarını kendi gruplarına icra ettirmektedirler. Her birim sorumlusuna bağlı olarak çalışan 1 ile 3 arasında değişen eylem grubu olduğu görülmektedir.
Eylem timleri
Askeri kanat sistematiğini oluşturan zincirin son halkasıdır. Birim sorumlularına bağlı olarak faaliyet gösterirler ve aldıkları eylem talimatlarını yerine getirirler. Eylem timlerinin 2 ile 6 arasında değişen eleman sayısına sahip olduğu görülmektedir.
Siyasi kanat
Siyasi kanat sorumlusu, üst şûra içerisinde yer almaktadır. Örgütün
eleman kazanımına ve tebliğ çalışmalarına yönelik
faaliyetlerini yürüten birimdir. Siyasi kanat sorumluları, örgütün
propaganda ve halkla ilişkiler gibi konularında da örgütsel faaliyetleri
organize etmektedirler.
Yükseköğretim birimi: Yüksekokullarda yürütülen faaliyetlerle ilgili çalışmaların yapıldığı, tebliğ ağırlıklı birimdir. Üniversitelere birer sorumlu atanmakla birlikte bu sorumlulara bağlı olarak çalışan fakülte ve bölüm sorumluları da olduğu görülebilmektedir. Özellikle son dönemlerde üniversite gençliğinden örgüte eleman kazanımının artmasında bu birimin etkisinin büyük olduğu tespit edilmiştir.
Ortaöğretim birimi: Orta dereceli okullarda yürütülen faaliyetleri organize etmektedir. Faaliyet gösterilen her okulda bir sorumlu mevcuttur.
Halk birimi: Toplum içerisinde ve genellikle camiler ile mahallelerde yürütülen çalışmaları organize eden birimdir.
Örgütün camilerdeki yapılanmasının;
- Dışarıdan cami sorumlusu,
- Cami sorumlusu,
- Ders sorumluları ve grupları,
- Temizlik sorumlusu ve grubu,
- Muhasebe sorumlusu ve grubu,
- Kültür sorumlusu ve grubu,
- Ziyaret ekipleri ve sorumlusu
şeklinde olduğu, ele geçirilen dokümanlardan anlaşılmaktadır. Ayrıca
örgüt, camilerde verilen derslerle ilgili olarak gruplandırma yapmaktadır.
Mahalle ve köy sorumluları: Örgütün mahalle veya köy bünyelerinde faaliyetlerini yürütmek ve çalışmalarını gerçekleştirmek üzere atadığı sorumlulardır. Örgütün genel yapısı içerisinde fazla bir etkinlikleri yoktur.
Hizbullah terör örgütü gerek liderlik sorunundan gerekse stratejisinin uygulanması açısından iki önemli gruba ayrılmıştır. Bu gruplardan biri ''İlim grubu'' , diğeri ise ''Menzil grubu'' dur.
İlim ve Menzil gruplarının oluşumu
1979-1980 yıllarında çeşitli illerimizde dini yayınların satıldığı kitabevlerinde, radikal dini görüşlere sahip kesimlerin bir araya geldikleri ve fikir alışverişlerinde bulundukları gözlenmiştir.
Bu çerçevede, Diyarbakır ilindeki ilk toparlanma Vahdet Kitabevi çevresinde
olmuştur. Abdulvahap Ekinci 'ye ait bu
kitabevindeki faaliyetlere sonradan kendi kitabevleri ve gruplarını
kuracak olan Fidan Güngör ve Hüseyin Velioğlu da katılmıştır.
Zaman içerisinde Vahdet Kitabevi çevresindeki oluşumdan kopmalar başlamıştır. İlk olarak 1981 yılında Fidan Güngör, Menzil Kitabevi'ni kurmuştur. Menzil Kitabevi'nin kuruluşu ile birlikte Vahdet Kitabevi çevresindeki kopmalar hızlanmıştır. Fidan Güngör'ün bu yapılanmadan ayrılarak neden kendi kitabevini kurduğuna ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmamakla birlikte, meselenin düşünce farklılıklarına dayandırılan liderlik meselesinden kaynaklandığı söylenebilir.
1982 yılında Hüseyin Velioğlu da Vahdet Kitabevi çevresindeki yapılanmadan ayrılarak İlim Kitabevi'ni kurmuştur. Bir iddiaya göre, Hüseyin Velioğlu'nun Vahdet Kitabevi'nden ayrılma nedeni olarak, Abdulvahap Ekinci'nin, Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın belli dönem liderliğini yapan Seyyid Kutup 'un kaleme aldığı ''Fi Zilali'l-Kur-an'' (Kuran'ın Gölgesinde) isimli esere saygısızlık etmesi gösterilmektedir.
Daha sonra Vahdet Kitabevi çevresindeki oluşum, Vahdet grubu olarak anılmaya başlanılmıştır. Vahdet grubu mensupları, 1992 yılı içerisinde imam hatip lisesinde İlim grubu mensupları ile giriştikleri satırlı kavga haricinde günümüze kadar herhangi bir şiddet eylemine girmemişlerdir. Vahdet grubu, Hizbullah'ın diğer iki grubunun etkin faaliyetleri arasında silinmiş ve etkinliği kalmamıştır.
1983 yılından sonra İlim ve Menzil grupları, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Hizbullah oluşumunun etkin grupları haline gelerek, kendi kitabevleri çevresindeki çalışmalarının yanı sıra birbirleri ile dayanışma içerisinde faaliyetlerini sürdürmüşlerdir.
1987 yılı ile birlikte gruplar arasında başlayan fikir ayrılıkları kısa zaman içerisinde daha da belirgin hale gelmiştir. Aralarındaki ayrılık, temel olarak aşağıdaki iki konudan kaynaklanmıştır.
(a) Liderlik sorunu: Kişisel nitelikler göz önüne alındığında Fidan Güngör'ün öne çıkacağı tartışılmaz olduğundan, ikinci plana düşmek istemeyen Hüseyin Velioğlu inisiyatifi ele almak için bir şeyler yapmak zorunda kalmıştır. Çıkış yolunu, PKK terör örgütünün Hizbullahi gruplara karşı silahlı eylemlere başlamasını da fırsat bilerek, silahlı eylemlere girmekte bulmuştur.
Yaşanan ayrışmada, Fidan Güngör'ün İlim grubuna yönelttiği eleştiri, liderinin konumunda odaklanmıştır. Fidan Güngör ''İlim grubunun âlimsiz olduğunu'' söyleyerek Velioğlu'nun dini yönden yetersiz olduğunu vurgulamış ve dini grup liderlerinde aranan temel özelliklerden ''âlim olma'' noktası üzerinde, Hüseyin Velioğlu'nu aralarındaki mücadelede hedef almıştır. Özellikle bu söz, yaşanan ayrışmanın kişisel nitelikler ve çekişmeler üzerine de kurulu olduğunu göstermektedir.
(b) Strateji sorunu: Ayrışma temelde her ne kadar kişisel olup liderlik sorunundan kaynaklanmakta ise de ileri sürülen nedenler, uygulanacak stratejiyle de ilgilidir. Her iki grubun benimsediği ''Tebliğ-Cemaat-Cihat'' stratejisi, tartışmaya müsait bir ortam oluşturmaktadır. Çünkü bu aşamalardan birbirine geçişte, aşamaların tamamlanıp tamamlanmadığını belirlemek için belirli bir kural bulunmamaktadır. Bu konuda tahmini olarak karar verilebilmektedir. Bu tartışma, İlim ve Menzil grupları arasında oldukça yoğun bir şekilde yaşanmıştır.
Hüseyin Velioğlu önderliğindeki İlim grubu, karşılarına çıkan bir engel olarak PKK terör örgütünün kendi mensuplarına yönelik silahlı eylemlere başlamasını gerekçe göstererek, karşı bir mücadeleye başlanmasının gerekliliğinden hareketle, doğrudan PKK terör örgütü mensuplarına yönelik olmak üzere silahlı mücadeleye başlamıştır.
Bu aşamada İlim grubu, özellikle bölgede halka yönelik şiddet eylemlerini yaygınlaştıran PKK terör örgütünü hedef almak suretiyle, bu örgüt mensuplarına gerçekleştirecekleri eylemlerle aynı zamanda bölge insanını yanlarına çekip, bu insanlardan destek almayı ve tabanını genişletmeyi hesap etmiştir.
PKK terör örgütünün kendilerine yönelik eylemlere başlamasının etkisiyle İlim grubu, tebliğ konusunu farklı bir şekilde yorumlamış ve silahlı eylemlerle PKK terör örgütüne karşı mücadele edebilmek ve bu mücadeleyi diğer gruplara da benimsetebilmek için pasif olarak gördüğü kültürel bazdaki faaliyetleri bir kenara bırakarak, eyleme yönelik aktif bir tebliğ metodu geliştirmeye başlamıştır. Bu nedenle de geçmişte uygulamaya koymuş olduğu kitabevlerindeki dergi satışlarını yasaklamıştır.
Görüldüğü üzere İlim lideri Hüseyin Velioğlu, dini bilgi ve hitabet
üstünlüğü isteyen strateji aşamaları olarak nitelendirebileceğimiz tebliğ
ve cemaatleşmeyi bir kenara bırakarak, tabanını genişletme ve örgütsel
konumunu güçlendirme, bölgede bir güç oluşturma amacıyla silahlı mücadele
safhasında kendisini göstererek, diğer grupların tabanlarına da hâkim olmayı
hedeflemiştir.
02.02.2000
Devam
| Hizbullah Nedir?| Hizbullah Haberleri | Islam Ve Şiddet | Islamiyet Gerçekleri |