Hali vakti yerinde olan dindarlar, Islamiyet'in beş şartından birisi olarak kabul ettikleri "hacı olmayı" gerçekleştirmek isterler ve hacca giderler. Kendi ülkelerinde ve dünyada milyarlarca aç, hasta yoksul insan varken, kişi başına birkaç bin Amerikan dolarını harcayıp Mekke'ye Hacc'a giderler..
Peki, "Allah'a yaranmak" için yapılan bu "fariza", acaba Allah-varsa eğer- tarafından kabul ediliyor mu?
Usulune uygun yapılırsa "edilir", usulüne uygun yapılmaz ise "edilmez".
Peki, Hac'ca gitmenin usulü nedir? Herşeyden önce, Kâbe'de yapılacak dinsel törenlerden önce, oraya nasıl gidileceği önemlidir.. Çünkü, Hacca nasıl gidileceğini, Allah'tan-varsa eğer- indigi varsayilan Kur'an yazili olarak aciklamis.
Hacca nasıl gidilecek?
Uçak ile mi? Araba ile mi?
Hiçbiri değil..
Kur'an'a göre, Hacca gitmek ancak ve ancak ya yaya, ya da deve ile yapılır.
"Bu da nereden çıktı?" diye sorabilirsiniz.. Haklısınız da.. Ama, Kur'an böyle "emrediyor".. Kuran'ın Allah'tan geldiğine inanıyorsanız, Kuran'daki emirleri yerine getirerek Allah'ın-varsa eğer- takdirini kazanacağınıza ve cennet ile mükafatlandırılacağınıza inanıyorsanız, Hacca yürüyerek veya deve üzerinde gitmek şarttır.
Dediğime inanmadınız mı? O zaman bakalım, Kuran'daki Hac Suresi'nin 27 numaralı ayeti ne diyor? (Size 3 adet Türkçe tercüme, 3 adet de İngilizce tercüme olmak üzere toplam 6 adet ayet tercümesi veriyorum.. )
22 - Hac Suresi - Ayet 27
Elmalılı Hamdi Yazır | Yaşar Nuri Öztürk | Diyanet | Pickthall | Yusufali | Shakir |
Bütün insanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak ve gerek uzak yoldan gelen incelmiş develer üzerinde sana gelsinler. | İnsanlar içinde haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerekse derin vadilerden gelerek, yorgunluktan
incelmiş binitler üzerinde sana ulaşsınlar. |
İnsanlari hacca cagir; yuruyerek veya binekler ustunde uzak yollardan sana gelsinler. | And proclaim unto mankind the pilgrimage. They will come unto thee on foot and on every
lean camel; they will come from every deep ravine, |
And proclaim the Pilgrimage among men: they will come to thee on foot and (mounted) on
every kind of camel, lean on account of journeys through deep and distant mountain highways; |
And proclaim among men the Pilgrimage: they will come to you on foot and on every
lean camel, coming from every remote path, |
Ingilizce tercümelerde, "camel" kelimesinin anlamını merak edenler sözlüğe baktıklarında "deve" olduğunu göreceklerdir. Devenin de "incelmişi" isteniyor.. Türkçe tercümelerde, Elmalı'lı Hamdi yazır, "incelmiş deve" kelimesini açıkça kullanmıştır. Y.Nuri Öztürk de "incelmiş binit" diyerek "deve"yi kastetmiştir. (İncelmiş uçak ya da incelmiş araba olamayacağına göre..). Diyanet ise tercümesinde "ince" ya da kalın olduğuna bakmadan "binek" demeyi tercih etmiş.. Uçak ya da araba için "binek" öneki kullanılmadığına göre, burada da hayvan, yani "deve" belirtilmiş oluyor.
Bu durumda Hac'ca uçak araba ya da otobüsler gitmiş olanlar, bu yaptıkları seyahatin Kuran'a ters olduğunu görmüş oluyorlar.. Dolarlar ve onca zahmet boşa gitmiş demek ki.. Neyse, bir kez de "yürüyerek" veya "deve" ile Hac farizasını yerine getirirler de, Allah'ın-varsa eğer- takdirine mazhar olurlar..
Kurban Bayramı Kökeni | Kur'andan örnek ayetler | Islamiyet Gerçekleri